أَدِلَّةٌ مِنَ السِّيرَةِ عَلَى تَكْفِيرِ مَنْ قَالَ لَا إلَهَ إلاَّ اللهُ
La İlahe İllallâh Diyenin Tekfir Edilebileceğine Dair Siyerden Deliller
Şeyh'ul İslâm Muhammed bin Abd'il Vehhâb Rahimehullâh1
[Riddet Savaşları ve La İlahe İllallâh Diyen Kişiyi Tekfir Etme Meselesi]Araplar Rasûlullâh Sallallâhu Aleyhi ve Sellem'e boyun eğip topluluklar halinde Allâh'ın dinine girip acemlerle savaşmaya başladıklarında; Allâhu Teâlâ Rasûlullâh Sallallâhu Aleyhi ve Sellem için Kendi katında olanı seçti. Rasûlullâh Sallallâhu Aleyhi ve Sellem Medine'de on sene kaldıktan sonra vefat etmiştir. Rasûlullâh Sallallâhu Aleyhi ve Sellem vefat ettiğinde risaleti ulaştırmış ve emaneti eda etmişti. Bunun akabinde meşhur riddet gerçekleşti.
Bunun sebebi Rasûlullâh Sallallâhu Aleyhi ve Sellem vefat ettiğinde, İslâm'a girenlerin çoğunun irtidat etmesi, büyük fitnenin gerçekleşmesiydi. Bu büyük fitnede Ebû Bekir es-Sıddîk ı sebebiyle Allâh'ın sebat olmakla nimetlendirdikleri İslâm üzere sebat etti. Zira Ebû Bekir es-Sıddîk Radiyallâhu Anh, hiçbir sahabenin benimsemediği bir kıyamla karşı koydu. Onlara unuttuklarını hatırlattı ve bilmediklerini öğretti. Korktuklarında da onlara cesaret verdi. Böylece Allâhu Teâlâ onunla İslam dinini sabit kıldı. Allâhu Teâlâ bizi ona tabi olanlardan ve ashabının taşıdığı şeye tabi olanlardan eylesin.
Allâhu Teâlâ ayette şöyle buyurmaktadır:
"Ey iman edenler! Sizden kim dininden dönerse, (bilin ki) Allâh onların yerine öyle bir topluluk getirir ki, Allâh onları sever, onlar da Allâh'ı severler. Onlar müminlere karşı alçak gönüllü, kâfirlere karşı güçlü ve onurludurlar. Allâh yolunda cihad ederler. [(Bu yolda) hiçbir kınayıcının kınamasından da korkmazlar. İşte bu, Allâh'ın bir lütfudur. Onu dilediğine verir. Allâh, lütfu geniş olandır, hakkıyla bilendir.]2" (el-Mâ'ide 5/54)
Hasan şöyle dedi: Allâh'a yemin olsun ki onlar, Ebû Bekir ve ashabıdır.
1- "Muhtasar Sîret'ir Rasûl" Mu'ellefât'uş Şeyh, 4/36-50; ed-Durar'us Seniyye, 9/382-396.
2- Köşeli parantez içerisindeki ibare ed-Durar'us Seniyye'de geçmektedir.