Müslüman Olmadan Önce Yapılan iyi İşler
Nesâî, Ebû Saîd el-Hudrî'den (radiyallahu anh) şöyle rivayet eder. Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) buyurdu ki:
"Bir kul müslüman olur ve Müslümanlığını da güzelleştirirse, yapmaya giriştiği her iyilik yazılır ve işlediği her kötülük silinir. Bundan
sonra hesaplama yapılır; her bir iyilik on katından yedi yüz katına kadar katlanır, eğer Allah Teâla affetmez ise her bir kötülük de misli ile karşı Diğer bir rivayette, "Yeni bir amel işle, denilir" şeklindedir. (Nesai, Sıfâtü'l-Mü'min, 10 (8/105-106).)
Hadis-i şerifte geçen, "yapmaya giriştiği her iyilik ve her kötülük..." ifadesinden maksat, müslüman olmazdan önce işledikleri amellerdir.
Bu hadis-i şerif, bir kimse müslüman olduğu takdirde küfür halinde işlediği iyiliklerden dolayı sevap kazanacağını ve kötülüklerinin de silineceğini göstermektedir. Ancak bunun tek şartı, Müslümanlığını güzelleştirmek ve İslâm'a girdikten sonra o kötülüklerden sakınmaktır. İmam Ahmed bunu açıkça ifade etmiştir. Buhârî ve Müslim'in Ibn Mesud'dan (radiyallahu anh) rivayet ettiği şu hadis de buna delâlet eder.
"Resûlullah'a (sallallahu aleyhi ve sellem) şunu sorduk:
'Ey Allah'ın Rasûlü! Bizler İslâm'a girmeden önceki (câhiliye dönemindeki) işlediklerimizden hesaba çekilecek miyiz?' Buyurdular ki:
Şöyle; sizden müslüman olup da İslâm'ı güzelce yaşayanlar, câhiliye döneminde işlediklerinden hesaba çekilmezler. Müslüman olduktan sonra kötülük yapmaya devam edenler ise hem câhiliye hem de İslâm döneminde işlediklerinden hesaba çekilirler.(Buhâri, nr. 6921: Müslim, İmân, 189 (nr. 120).)
Müslim, Amr b. Âs'tan (radiyallahu anh) rivayet eder.
"Amr b. Âs müslüman olunca Resûlullah'a (sallallahu aleyhi ve sellem) dedi ki:
'Bir şart koşmak istiyorum.'
'Neyi şart koşmak istiyorsun?' buyurdular.
'Affolunmamı (işlemiş olduğum kötülük ve günahların bağışlanmasını)' dedi. Resûlullah'a (sallallahu aleyhi ve sellem) de:
Bilmez misin ki İslâm kendinden önceki günahları yok eder."(Müslim, Imân, 54 (nr. 121); Ahmed, el-Müsned, 4/205.)
İmam Ahmed'in rivayetindeki lafız şöyledir: "İslâm, kendisinden önce işlenen günahları siler."
Resûlullah'ın (sallallahu aleyhi ve sellem) bu ifadeleri, bu hadis ile yukarıda İbn Mesud'un (radiyallahu anh) rivayet ettiği hadisi birlikte değerlendirilerek; kişinin Müslümanlığı bütün yönleriyle güzel ve mükemmel şekilde yaşaması durumuna bağlı görülmüştür.
Yine İmam Müslim, Hakîm b. Hizâm'dan (radiyallahu anh) rivayet eder: "Resûlullah'a dedim ki:'Ey Allah'ın Resûlü! Câhiliye döneminde benim yaptığım birtakım sadaka, köle âzat etme, akrabayı gözetme gibi hayırlı işlerim hakkında ne buyurursunuz? Bunlardan dolayı bana bir sevap var mıdır?'
Peygamber Efendimiz buyurdular ki:
Sen geçmişte yaptığın hayırla müslüman oldun. "(Müslim, İmân, 55 (nr. 123).)
Başka bir rivayetin lafzı, "... Ben de bunun üzerine, 'Vallahi bende câhiliye döneminde yaptığım hiçbir iyiliği bırakmadım, müslüman olduktan sonra da onların aynısını yapmaya devam ettim' dedim" şeklindedir.
Bu da, tıpkı daha önce geçmiş olan Ebû Sald el-Hudri'nin rivayet ettiği hadis gibi, kişi müslüman olduğu takdirde küfür döneminde işlediği hayırlardan sevap kazanacağını göstermektedir.
Kötülüklerin iyiliklere Dönüşmesi
Bazı âlimler, kişinin müslüman olmazdan önceki küfür döneminde işlediği kötülüklerin iyiliklere dönüşeceğini söylemişlerdir. Bu âlimlerin dayanakları şu meâldeki âyet-i kerimedir:
"Yine onlar ki, Allah ile beraber (tuttukları) başka bir ilaha yalvarmazlar, Allah'ın haram kıldığı cana haksız yere kıymazlar.ve zina etmezler. Bunları yapan, günahı (nın cezasını) bulur; kıyamet günü azabı kat kat artırılır ve onda (azapta) alçaltılmış olarak devamlı kalır. Ancak tövbe ve iman edip iyi davranışta bulunanlar başkadır; Allah onların kötülüklerini iyiliklere çevirir. Allah çok bağışlayıcıdır, engin merhamet sahibidir."
(Furkan 25/68-70.)
Tefsir âlimleri, bu âyetlerde belirtilen kötülüklerin iyiliklere dönüştürülmesi konusunda iki görüşe ayrılmışlardır.
Birinci Görüş. Bu görüş sahiplerine göre, kötülüklerin iyiliklere dönüşmesi dünyada gerçekleşmektedir. Bunlar şöyle derler:
Küfür halinden dönen ve İslâm'a giren kişinin durumunu değiştirir; küfür döneminde işlemekte olduğu isyan ve günahlar yerine Allah Teâlâ ona imanı ve sâlih amelleri nasip eder.
İbrahim el-Harbî Garibü'l-Kur'ân isimli eserinde, bu görüşü pek çok müfessirden nakletmiştir. Bunlar arasında ibn Abbàs, Atâ, Katâde, Süddî ve İkrime gibi isimler vardır. Hasan-i Básri'den rivayet edilen meşhur görüş de budur. Allah hepsine rahmet eylesin.
Hasan-ı Basrî, Ebû Mâlik ve başkaları der ki: "Ayet-i kerimede Söz konusu olan kötülüklerin iyiliklere çevrilmesi durumu, ehl-i İslâm için değil ehli şirk iken müslüman olanlar hakkında geçerlidir."
Ben derim ki: Söz konusu değişim aşağıda ikinci görüşte de geleceği gibi, âhirette olması durumunda sahih olabilir. Eğer bunun dünyada olduğu söylenecek olursa; bu durumda, bir kâfirin müslüman olması ile bir müslümanın günahlarına tövbe etmesi sonuç olarak ayni şeydir. Hatta, günahlarına tövbe eden müslümanın, küfürden islâm'a giren kişiden hal bakımından daha iyi ve üstün olduğunu da söyleyebiliriz.
İkinci Görüş. İkinci görüş sahipleri, kötülüklerin iyiliklere dönüştürülmesinin âhirette olacağını söylerler. Yani küfür halinde iken işledikleri her bir kötülük birer iyiliğe dönüştürülür.
Bu görüşü dile getirenler arasında şu âlimler vardır: Amr b. Meymûn, Mekhul, Saîd b. Müseyyeb ve Ali b. Hüseyin. Âlimlerden bazıları da bu görüşü beğenmeyerek reddetmişlerdir. Bunlar arasında Ebü'l-Aliye, Mücâhid ve Hâlid Seblan vardır.
Bu görüşü reddetmelerinin sebebi şudur: Eğer bu görüş kabul edilirse, her kötülüğe karşılık bir iyilik verileceğinden, kötülükleri daha çok olanlar kötülükleri az olanlardan daha güzel bir durumda olacaklardır.
Sonra sözlerine şöyle devam eder: Bir kimse şöyle diyebilir: "Allah Teâlâ, sadece kötülüklerin iyiliklere dönüştürüleceğini bildirmiştir. Bu dönüştürme işleminin bir kötülüğü bir iyilik şeklinde olacağına dair bir şey belirtmemiştir. Bu durumda âyetteki dönüşümün mânasının şöyle olması câiz olur: Bir kötülük işleyip bundan tövbe edene yüz bin iyilik, bir kötülük işleyen başka birine de (İslâm'a girdikten sonra) bin iyilik verilir.Böylece kötülükleri az olanların dereceleri daha yüksek olur."
Ben derim ki: Kötülüklerin iyiliklere dönüştürüleceği görüşünü Ebü'l-Âliye reddetmiş ve şu meâldeki âyet-i kerimeye dayanmıştır:
"Herkesin, iyilik olarak yaptıklarını da kötülük olarak yaptıklarını da karşısında hazır bulduğu günde (insan) isteyecek ki kötülükleri ile kendisi arasında uzun bir mesafe bulunsun. Allah, kendisine karşı (gelmekten) sizi sakındırıyor. Allah kullanına çok şefkatlidir.(Âl-i İmrân 3/30)
Bazıları da şu âyetlere dayanarak yukarıdaki görüşü reddeder:
"Kim de zerre miktarı şer işlemişse onu görür.(Zilzal 99/8)
"Kitap ortaya konmuştur: Suçluların, onda yazılı olanlardan korkmuş olduklarını görürsün. "Vay halimize, derler, bu nasıl kitapmış! Küçük büyük hiçbir şey bırakmaksızın (yaptıklarımızın) hepsini sayıp dökmüş!' Böylece yaptıklarının karşılarında bulmuşlardır. Senin Rabb'in hiç kimseye zulmetmez. (Kehf 18/49)
Onların bu itirazlarına şöyle cevap verilmiştir: Kötülük işleyenler, âhirette durdurulup hesaba çekilecek, sonra bu kötülükler iyiliklere dönüştürülecektir.
Ebu Osman en-Nehdî şöyle der: "Mümin kullara amel defterleri Allah Teâlâ tarafından saklı olarak verilir. Alır ve kitabını okumaya başlar; kötülüklerini okuyunca yüzünün rengi değişir. Nihayet iyiliklerinin yazılı olduğu bölüme gelir, iyiliklerini okuyunca yüzünün rengi tekrar eski haline gelir. Sonra tekrar kötülüklerine göz atar, kötülüklerinin iyiliklere dönüştüğünü görür. Bunun üzerine, 'Kitabı sağ tarafından verilen der ki: Alın kitabımı okuyun."(Hakka 69/19) der. İbni Kesir, Tefsiru Kur'ânil-Azim, 8/241: Süyüti, ed-Dürüt-Mensûr, 6/280.
İbni Kesirin belirttiğine göre bunu İbn Ebû Hátim rivayet etmiştir. Süyütî ise bunu İbn Ebü Hâtim ile birlikte Abd b. Humeyd'in de rivayet ettiğini söyler.
İbn Kesir'in tefsirinde buna benzer bir rivayet daha vardır. Sâbit b. Yezid, Asım'dan, o da Ebû Osman vasıtasıyla Selmân'dan (radiyallahu anh) şöyle rivayet eder: "Kıyamet günü kişiye amellerinin yazılı olduğu kitabı verilir. Kitabını baştan itibaren okumaya başlar. Baş tarafta kötülüklerinin yazılı olduğunu görür. Bunlan okuyunca neredeyse umutsuzluğa kapılır. Sonra kitabın aşağı bölümlerine bakar, oralarda iyiliklerinin yazılı olduğunu görür. Ardından tekrar baş tarafına göz atar, bir de bakar ki kötülükleri iyiliklere dönüşmüş."
Bazıları bunu Ebu Osman vasıtasıyla İbn Mesud'dan (radiyallahu anh), bazıları da Ebû Osman vasItasıyla Selmân'dan (radiyallahu anh) rivayet etmişlerdir.