Tevhide Davet

9 Şevval 1445, 20:48

Haberler:

İletişim adresimiz: info@darultawhid.com

Ana Menü

TÂĞÛT KAVRAMI HAKKINDA ALİMLERİN SÖZLERİ

Başlatan Tevhîd Müdafaası, 27.03.2023, 10:08

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Tevhîd Müdafaası


بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ

Tâğût Kavramı Hakkında Alimlerin Sözleri

Suyûtî Rahimehullâh (911 H)

"Firyâbî, Saîd bin Mansûr, İbnu Cerîr ve İbnu Ebî Hâtim'in tahriç ettiğine göre Ömer İbn'ul Hattâb Radiyallâhu Anh şöyle dedi: "Tâğût, şeytandır."

İbnu Cerîr ve İbnu Ebî Hâtim'in tahriç ettiğine göre Câbir bin Abdillâh Radiyallâhu Anh'a tâğûtların ne olduğu sorulduğunda şöyle dedi: "Onlar şeytanların kendilerine indiği kâhinlerdir."

İbnu Ebî Hâtim'in tahriç ettiğine göre İkrime şöyle dedi: "Tâğût, kahindir."

İbnu Cerîr'in tahriç ettiğine göre Ebu'l Âliye şöyle dedi: "Tâğût, sihirbazdır."

İbnu Cerîr, İbnu'l Munzir ve İbnu Ebî Hâtim'in tahriç ettiğine göre Mücâhid şöyle demiştir: "Tâğût, insan suretinde şeytandır. Davalaşmak için kendisine müracaat ederler ve onların meselelerini üstlenir."

İbnu Ebî Hâtim'in tahriç ettiğine göre Mâlik bin Enes şöyle demiştir: "Tâğût, Allâh'tan başka ibadet edilen şeylerdir."1



1- Suyûtî, ed-Durr'ul Mensûr, 2/22.
قَالَ ابْنُ عَقِيل رَحِمَهُ اللهُ: «إذَا أَرَدْت أَنْ تَعْلَمَ مَحَلَّ الْإِسْلَامِ مِنْ أَهْلِ الزَّمَانِ فَلَا تَنْظُرْ إلَى زِحَامِهِمْ فِي أَبْوَابِ الْجَوَامِعِ، وَلَا ‌ضَجِيجِهِمْ فِي الْمَوْقِفِ بِلَبَّيْكَ، وَإِنَّمَا اُنْظُرْ إلَى مُوَاطَأَتِهِمْ ‌أَعْدَاءَ الشَّرِيعَةِ.»
İbnu Akîl Rahimehullâh dedi ki: "Zamane insanlarda İslam'ın yerini bilmek istersen, camilerin kapısındaki izdihamlarına ve mevkıfte Lebbeyk diye bağırtılarına bakma! Yalnızca onların şeriat düşmanlarıyla uzlaşmalarına bak!" (İbnu Muflih, el-Âdâb'uş Şerîa, 1/237)

Subul’us Selâm


Ebâ Butayn Rahimehullâh (1282 H)

Şeyh Ebâ Butayn en-Necdî Rahimehullâh tâğût hakkında âlimlerin birtakım sözlerini naklettikten sonra şöyle demiştir:

"Âlimlerin Rahimehumullâh bu sözlerinden çıkan sonuca göre; Tâğût ismi, Allâhu Teâlâ'dan başka ma'bûd olarak tanınan bütün varlıkları ve bâtıla çağıran, bu bâtılları güzel gösteren tüm dalâlet önderlerini içine alır.

Yine insanların aralarında Allâhu Teâlâ ve Rasûlü Sallallâhu Aleyhi ve Sellem'in hükmüne aykırı olan câhiliye hükümleriyle hükmedilmesi için tâyin ettiği kimseleri de içine alır.

Aynı şekilde kâhinleri, sihirbâzları, put (ve puthane) bekçilerini, kabirde yatan kimselerin ve benzerlerinin kendisine gelenlerin ihtiyâçlarını karşılayacağını, şöyle şöyle yapacağını vehmettiren ve aslında yalan olan yahut da şeytânların kabirde yatan kimsenin hakîkaten insanların yardımına koşup ihtiyâçlarını giderdiği vehmini insanlarda uyandırabilmek ve bu sûrette onları büyük şirke ve onun alt dallarına yönlendirmek amacıyla yaptıkları işlerden ibâret olan, câhilleri saptırıcı nitelikteki yalan hikâyeler uyduranları da kapsar.

Bütün bunların aslı ve en büyüğü de şeytândır. İşte bu en büyük tâğûttur.

Allâh Subhânehu ve Teâlâ en iyisini bilendir."2




2- ed-Durar'us Seniyye, 2/301-302.
"Eğer cahil ısrar ederse, büyüklenirse, sapıklığında ve dalaletinde kararlıysa, körlüğü hidayete seçmişse ve içerisine düşüp kendisi hakkında cedelleştiği şey, kendisini işleyen şahsı Müslümanlar fırkasından müşrikler zümresine çıkaran büyük şirk kapsamındansa, bu durumda adil hüküm, kılıçtır!" (el-Feth'ur Rabbânî min Fetâvâ'l İmâm eş-Şevkânî, 1/185)

Subul’us Selâm


Muhammed bin Abd'il Vehhâb Rahimehullâh (1206 H)


Tâğût'u inkâr etmenin vasfına gelince:

- Allâh'tan başkasına ibâdet etmenin bâtıl olduğuna i'tikâd etmen (inanman),

- Allâh'tan başkasına ibâdet etmeyi terketmen,

- Allâh'tan başkasına ibâdet etmeye buğzetmen,

- Allâhu Teâlâ'dan başkasına ibâdet edenleri tekfîr etmen ve

- Onlara düşman olmandır.3



Tâğûtu inkâr etmenin manası: Allâhu Teâlâ dışında kendisine (şirk) i'tikâd edilen cinn, insan, ağaç, taş veya bundan başka şeylerden teberri etmek, -velev ki bu baban ve kardeşin dahi olsa- küfrüne ve sapıklığına şâhitlik etmek ve ona buğzetmektir.

Şöyle diyene gelince: "Ben Allâh'tan başkasına ibâdet/kulluk etmem. Ama benim efendilere, kabirler üzerindeki türbelere ve buna benzer şeylere de bir itirâzım yoktur."

İşte bu kimse "La ilahe illallâh" sözünde yalancıdır; Allâh'a îmân etmemiş ve tâğûtu da reddetmemiştir.4




3- Tâğût'un Manası ve Başlıca Çeşitleri

4- Kelime-i Tevhîd Hakkında Bir Risâle -La İlahe İllallâh Şehâdetini Bilmek-
"Eğer cahil ısrar ederse, büyüklenirse, sapıklığında ve dalaletinde kararlıysa, körlüğü hidayete seçmişse ve içerisine düşüp kendisi hakkında cedelleştiği şey, kendisini işleyen şahsı Müslümanlar fırkasından müşrikler zümresine çıkaran büyük şirk kapsamındansa, bu durumda adil hüküm, kılıçtır!" (el-Feth'ur Rabbânî min Fetâvâ'l İmâm eş-Şevkânî, 1/185)

🡱 🡳

Benzer Konular (5)