Bu kısımda Şeyhulislam’ın akidesiyle alakalı bilgi edinilebilecek kaynaklara temas etmek istiyoruz ki elbette bu hususta en mühim kaynak Şeyh’in kendi eserleridir. Şeyhulislam’ın akide, fıkıh, tefsir, hadis ve bu ilimlere ait usuli konularla alakalı görüşleri Mecmu’ul Feteva adlı 37 ciltlik derlemede bir araya getirilmiştir. Bu mecmuanın ilk ciltleri Türkçe’ye çevrilmiş ve halen de çevirisi devam etmektedir.
Feteva’nın 1.cildi “Uluhiyyet Tevhidi” yani Allahu Teala’nın ibadet hususunda birlenmesi hakkındadır. Buradan Şeyh’in bilhassa çokça tartışılan tevessül, teberrük, istigase, kabir ziyaretleri gibi konulardaki görüşlerine ve dayandığı delillere ulaşılabilir. Bunun dışında Şeyh’in Türkçe’ye de çevrilen “Furkan”, “İstikamet”, “Ubudiyyet (Kulluk)” gibi risalelerinde de bu konulardaki ve tasavvuf ehlinin aşırılıkları konusundaki görüşlerine ulaşmak mümkündür. Feteva’nın 10. Ve 11.ciltleri de tasavvuf konusuna tahsis edilmiştir. Buralarda tasavvuf adına yapılan batıl uygulamaları tenkid ederken, tasavvuftaki hak olan nefis tezkiyesi metodlarını da izah edip delillendirmektedir. Feteva’nın ve Şeyh’e ait diğer bazı mecmuaların içerisinde de bu konular dağınık olarak yer almaktadır. Bunlardan Feteva’nın 27.cildinde yer alan bir risalesini kardeşlerden birisi “Kabir Ziyaretleri” ünvanıyla çevirmiş ve sözkonusu risalenin açıklamalı neşrine muvaffak olmuşuzdur. Orada da bu konular hakkında özet bilgilere raslamak mümkündür.
Feteva’nın 2.cildi ise “Rububiyet Tevhidi” hakkındadır. Burada Şeyh’in bu husustaki açıklamalarına ve bilhassa İbnu Arabi ve benzerleri gibi vahdet-i vücud (varlığın birliği) akidesini savunan mutasavvıflara yaptığı reddiyelere ulaşılabilir.
Feteva’nın 3.,4., 5. ve 6.ciltleri de “Esma ve Sıfat Tevhidi” konusuna ayrılmıştır. Bu ciltlerde Ehli sünnetin diğer akidevi konulardaki görüşlerini izah eden risaleler de mevcuttur. Buralarda yer alan risalelerden bilhassa Vasıtiyye, Hameviyye ve Tedmuriyye risaleleri sıfatlar hususunda Şeyh’in özet açıklamalarını ihtiva eden risalelerdir. Vasitiyye, el-Vasiyyet’ul Kubra, Kaidetu Ehl’is Sunneti ve’l Cemaa adlı risalelerde sıfatlar konusu haricindeki itikadi konulara da girilmiştir. Feteva’nın 12.cildinde yer alan Kur’an’ın Allah’ın kelamı oluşu hakkındaki risaleler de yine sıfatlar konusuyla alakadardır.
Feteva’nın 7. Cildi “İman” konusuyla alakalıdır. Buradan Şeyh’in selefin iman anlayışıyla alakalı yaptığı açıklamalara ulaşılabileceği gibi, onun hakkında sıkça tartışma konusu yapılan tekfir meselesine yaklaşımı hakkında da bilgi edinilebilir. Rasul sallallahu aleyhi ve sellem’e dil uzatanların hükmünü ele aldığı “es-Sarim’ul Meslul” adlı eseri de iman küfür meseleleri hakkında önemli bir kaynaktır.
Feteva’nın 8. Cildi “Kader” konusuna müstakillen ayrılmıştır.
Feteva’nın 9.cildi “Mantık” konusuyla alakalıdır. Burada Yunan mantığının İslam akidesine verdiği zararları etraflıca ele almaktadır. Şeyh rahimehullah felsefecilere, kelamcılara, bidat fırkalarına ve farklı din mensuplarına reddiyede bulunduğu “Der’u Tearuz’il Akli ve’n Nakl (Akıl ve Nakil Çatışmasının İmkansızlığı)”, Beyanu Telbis’il Cehmiyye (Cehmiyye’nin Hile ve Karartmasının Beyanı”, “el-Cevâb’us Sahîh li Men Beddele Dîn’el Mesîh (Mesîh’in Dînini Değiştirenlere Sahih Cevap), “Minhac’us Sunne” adlı eserlerinde de mantık, kelam ve felsefe konularına –reddiyye babında- girmektedir. Yine onun “es-Safediyye”, “Şerh’ul Akîdet’il Asbahâniyye (Asbahânî Akîdesinin Şerhi)”, “Buğyet’ul Murtad”, “en-Nubuvvat” gibi eserlerinde eşine az raslanır şekilde derin felsefi ve kelami konulara girdiği görülmektedir. Yeri gelmişken belirtelim ki Şeyh rahimehullah felsefe ve kelam konularına en derin şekilde vakıf olup da bunlardan etkilenmeyen, akidesini bunlara göre şekillendirmeyen ender ilim adamlarından birisidir.
Feteva’nın diğer ciltlerinde de tefsir, fıkıh, hadis gibi ilim dallarıyla alakalı risaleleri bulunmaktadır. Bilhassa onun tartışma konusu olan görüşlerinden “kabir vb yerleri ziyaret”le alakalı görüşleri 27. Ciltte, “Talak” konusuyla alakalı görüşleri 33.ciltte yer almaktadır.
Keza fıkıh usulü ve menhecle alakalı konularda da 19. Ciltte sünnete ittiba konusunu, 20. Ciltte ise mezheplere tabi olmanın hükmünü ele almaktadır. Onun “Ref’ul Melam” adlı risalesi de yine bu hususlarda mühim bir kaynaktır.
Şeyh’in akidesi hakkında görüş beyan eden herkesin, bu eserlere müracaat etmesi muhakkak gereklidir. Aksi takdirde onun akidesi ve menheci hakkında bizzat eserlerine müracaat etmeden, sırf dedikodu tarzı bilgilerle ya da Şeyhin sözlerinden kırpılmış alıntılara dayanarak konuşan kimselerin bu yaptığı ilim edebine uymayan bir tavır olduğu gibi, böyle kimselerin yanlışa ve iftiraya düşmesi de kaçınılmazdır.