Tevhide Davet

17 Ramazan 1445, 11:30

Haberler:

İletişim adresimiz: info@darultawhid.com

Ana Menü

MÜRTEDLERE, MÜNAFIKLARA VE BAĞİLERE…

Başlatan Subul’us Selâm, 09.05.2023, 16:26

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 3 Ziyaretçiler konuyu incelemekte.

Subul’us Selâm

Mürtedlere, Münafıklara ve Bağilere...

Bismillâh'ir Rahmân'ir Rahîm.

Münafıkları zelil kılan, bağileri hüsrana uğratan, mürtetlerin yerine de Allâh'ı seven ve Allâh'ın sevdiği bir kavmi çıkaracağını vaat eden Allâh'a hamdolsun. Münafıklara ve kâfirlere karşı cihat eden Nebî'mize salat u selam olsun. Allâh'ım! Mürtetlerle cihat eden Ebû Bekir Radiyallâhu Anh'dan, kâfirler tarafından şehit edilen Ömer Radiyallâhu Anh'dan, bağiler tarafından şehit edilen Osman Radiyallâhu Anh'dan ve haricîlerle mücadele ettikten sonra onlar tarafından şehit edilen Alî Radiyallâhu Anh'dan razı ol.

Ey kendilerine hidayetin, tevhidin ve rasulün yolu açıldıktan sonra nefislerine zulmeden Allâh'ın kulları! Ey velayı kime göstereceğini unutan, Müslümanlardan vela bağını kesen, Müslümanların arkasından iş çeviren, davalarını dünya için terk eden Allâh'ın kulları! Allâh'tan korkun ve Allâh'a vereceğiniz hesabı unutmayın! Çocukların saçının beyaz olacağı o günde, bu dünyevi hayatta işlediğiniz bütün günah ve masiyetlerin hesabını Allâh'a vereceğiniz o günü.

Allâhu Teâlâ sizden misak aldı, peki siz ne yaptınız? Allâh'ın misakını ikrar ettiniz sonra sözünüzden dönüp misakı bozdunuz.

Allâhu Teâlâ size hükm-ü İlahi'ye boyun eğmeyi emretti, ona teslim olmayı ve itaat etmeyi size emretti. Siz ise şeriatın hükümlerinden yüz çevirdiniz, onlarla yüzleşmemek için onları inkâr ettiniz.

Allâhu Teâlâ size müminlerle birlik olmayı emretti, birliğe ileten yollara ve vesilelere tutunmanızı emretti. Siz ise ayrılık çıkardınız, müminleri terk edip münafıklarla düşüp kalktınız. Yalnız koyunu kurdun kaptığını bilmezmiş gibi Müslümanları hecredip yalnız kalmayı tercih ettiniz. Şer'î bir alt yapısı olmayan bahanelerin ardına sığınarak Allâh'ın emirlerini çiğnediniz.

Allâhu Teâlâ size müminlerle beraber olmayı ve onları veli edinmenizi emretti. Siz ise müminlere bera uyguladınız, Allâh'ın hudutlarını görmezden geldiniz.

Allâhu Teâlâ size iman etmeyi ve peygamberine itaat etmeyi emretti. Siz ise dininizden gerisin geriye döndünüz, Allâh'ın dinini terk ettiniz ve şeytanın size güzel gösterdiği cehennem yoluna tabi oldunuz.

Ey kendini Müslümanların arasına saklayan münafıklar! Daha ne kadar kendinizi gizleyeceksiniz! Siz Müslümanları kandıracak olsanız da onlar zahirinize hükmedip size Müslüman dese de cenazenizi kılsa da Allâh'ı kandırabilecek misiniz? Hiç korkmaz mısınız kefenine konulup "eyvahlar, bunlar beni nereye götürüyorlar" diyeceğiniz günden? Hiç korkmaz mısınız Münker ve Nekir'den? Hiç korkmaz mısınız başınıza indirecekleri balyozdan? Hiç korkmaz mısınız kabir azabından? Hiç korkmaz mısınız kıyamet gününde kararacak yüzünüzden? Hiç korkmaz mısınız Müslümanların cennetteki tahtları üzerinden sizi seyredip gülmelerinden? Hiç korkmaz mısınız cehennemin dibinde olmaktan? Ancak bunlar, itikat etmeyen münafıklara beyhude uyarılardır. Unutmayın, bizim başımıza ancak iki iyilikten biri gelir ya şehadet ya da zafer. Bundan dolayı bizim başımıza gelen tüm kötü olaylara sevinmeye devam edin, başımıza gelen tüm güzel olaylara da üzülün bakalım! Bu bizim için hiçbir şey değiştirmeyecek, bunu unutmayın.

Ey hak-hukuk tanımayan bağiler! Sizin payınıza düşen ancak fitne-fücur, dünyada yalnız başına, başına buyruk yaşamaktır. Ya kıyamet günü geldiğinde, o gün ne edeceksiniz? Müslümanlar bir araya toplanmış, bir ve takva üzere birbirlerine yardımlaşmaya çalışırken siz ne yapıyorsunuz? Paralel bir tefrika grubu kurmak için mi çaba sarf ediyorsunuz? Çabanız beyhude, bu dünyada varsaysak ki kurdunuz, kıyamet gününde hesap verecek olan sizsiniz. Fitneniz, fesadınız, başı buyrukluğunuz sizi ancak hevanızı ilah edinip şaşkın şaşkın dünyada dolaşmaya götürür. O vakit de Belâm gibi bir köpeğe benzersiniz, hatta köpekten de beter hâle düşersiniz. Köpekler sahiplerine çok sadıktır. Ya siz Müslümanlara sadık kalabildiniz mi? Nûr suresindeki ayette geçen fitneden korkmaz mısınız? Rasûl'ün emrine muhalefet edenlerin başına gelen fitne, küfürden başka bir şey değildir. Herkes başına buyruk iken, kimse kendi içerisindekini değiştirmedikçe Allâh neden bizi değiştirsin ki? Müslüman kardeşini eleştirmeden evvel kendinize bakın ve kendi amelleriniz üzerinde düşünüz, yaptığınız bir yanlış var mı?

Ey kendini Müslümanlardan sayan, ancak Müslümanların haklarını tanımayan bağiler! Müslümanlarla ilişkiyi keser, onlardan uzak durur, ancak nerde fitne fücur görürseniz oraya koşarsınız. Fitne fücur ehliyle düşüp kalkarsınız. Hiç korkmaz mısınız kabirlerden insanların fırlayacağı günden? Hiç korkmaz mısınız göğüslerdeki her şeyin çekip çıkarılacağı günden! İnsanlar sanki her yere dağılmış kurbağalar gibi fırlayacak kabirden, sonra el-Melik'ul Âdil'in karşısında toplanacak. Hesabı Tek ve Kahhâr olan Allâh'a nasıl vereceksiniz, hiç düşündünüz mü? Hiç korkmaz mısınız Rasûlullâh Sallallâhu Aleyhi ve Sellem'in "Kişi, dostunun dini üzeredir" kavlinden? Ya siz de fitne fücur ehlinin dinindenseniz?

Ey Müslüman olup İslâm'ı kabul ettikten sonra irtidad eden kişiler! Sevinmeyesiniz, Allâh sizin yerinize sizden daha hayırlı bir kavmi bize vermeyi vaat etmiştir. Biz cennete gitmek için elimizden geleni yaparız, siz de ancak cehenneme gitmek için elinizden geleni yaparsınız. Bu yüzden tüm çabalarınız beyhude! Siz bu dünyada bizi dara sokacak olsanız bile, bilin ki burası bizim için hapis, sizin için cennet! Unutmayın ki şeytan bizi cennetimizden köle olarak dünyaya getirmiş, onun dostları bize kötülük etse kaç yazar? Ancak ölüm haktır. Öldükten sonra bizim için asıl cennet, sizin için asıl hapis başlar. Hapsininiz cehennemdir, orada iblisle, firavunla beraber cayır cayır yanarsınız! O gün bizden su istemek için yalvaracaksınız, ancak biz de size "Allâh'ın yolundan insanları saptıran kâfirlere Allâh, bu suyu haram kılmıştır" diyeceğiz! O gün hâliniz ne olur, hiç korkmaz mısınız? Hiç düşünmez misiniz?

Ey büyük irtidadı peşinden getiren küçük riddet işleyenler! Size söylenecek pek laf yoktur, küçük riddetin akabinde nelerin gerçekleştiği malumdur. Ancak tövbe eder, ıslah olup dönerseniz başka. O vakit Allâh tövbekârların tövbesini kabul eder.

Ey dinlerinden dönenler! Ey nifak hastalığına saplananlar! Ey itaatten çıkanlar! Ey tuğyan denizine dalanlar! Geç olmadan nasuh bir şekilde tövbe edin, edin ki Allâh tövbenizi kabul etsin! Edin ki ahiretinizi kurtarasınız!

Son sözümüz, kâfirlere bizim üzerimize güç vermeme sözü veren Allâh'a hamdolsun.
"Eğer cahil ısrar ederse, büyüklenirse, sapıklığında ve dalaletinde kararlıysa, körlüğü hidayete seçmişse ve içerisine düşüp kendisi hakkında cedelleştiği şey, kendisini işleyen şahsı Müslümanlar fırkasından müşrikler zümresine çıkaran büyük şirk kapsamındansa, bu durumda adil hüküm, kılıçtır!" (el-Feth'ur Rabbânî min Fetâvâ'l İmâm eş-Şevkânî, 1/185)

🡱 🡳