DECCAL EBU ZERKA

[Tevhîd Müdafaası]

Bismillәh, Әbu Zәrqa künyәsi ilә tanınan bir dәccal var Türkiyәdә bu adamı tanıyırsız? Bu dәccal özünü sәlәfi salehin[!] әqidәsinә nisbәt edir amma bir çox küfr olan görüşlәrinә şahid olmuşam.

Tağut ... kafiri üçün "müttәqi mömindir" deyir. Laik ... hökümәtini "müsәlman" olaraq görür. Müşrik xalqı da hәmçinin İslam toplumu[!] olaraq görür. Uzun müddәtdir bu dәccal sosial şәbәkәlәrdә kafir dәccal Hatim әl-Avnini reklam edir onun yazılarını paylaşır. Sürәkli olaraq Nәcd alimlәrinә "tәkfirçi" deyә sataşır. Bunun fitnәsi artıq Azәrbaycanlı İslama müntәsib olan kafirlәrә dә tәsirini göstәrir. Sürәkli olaraq qәbirlәrdәn istiğasә, ölülәrin eşidib eşidmәyәcәyi, Xızırın aleyhissәlam hәyatda olub olmadığı, vәli denәn qulların ölülәri dirildib dirildәmәyәcәyi kimi mövzuları qabardır. Şirk toplumunda yaşamasına baxmayaraq insanların Allaha peyğәmbәrә dinә düşmәn olduğu ateizmin, deizmin sürәtlә artdığı bir vaxtda bu adam bu cür mövzuları qabardır.

Bu adam kimә xidmәt edir?

Allah layiqdirsә İslama hidayәt etsin layiq deyilsә bu canavarın canını alsın. Türkiyәdә bu adamla münazirә edib bunun maskasını düşürәcәk bir muvahhid yoxmu?

Bismillâh'ir Rahmân'ir Rahîm.

Firavunun, gerçeği ters yüz edip insanların gözlerini boyayarak haktan alıkoyan sihirbazları olduğu gibi bu ümmette de gerçeği ters yüz eden ve insanların gözlerini boyayarak Allâh'ın yolundan alıkoyan sihirbazlar bulunmaktadır. Ancak firavunun sihirbazları, risalet hücceti ve nebevî beyan karşısında hakkı idrak etmiş ve ona teslim olmuşken bu ümmetin sihirbazları ise risalet hücceti ve nebevî beyan karşısında kibirlenerek küstahça yüz çevirmektedir. Peygamberlerin hak dini, millet-i İbrâhîm'in gitgide garip kaldığı bu devirde cehennem davetçilerinin çokluğuna şaşırmamalı. Huzeyfe Radiyallâhu Anh'ın rivayet ettiği hadiste Rasûlullâh Sallallâhu Aleyhi ve Sellem'in, ahir zamanı vasfederken buyurduğu gibi:

"O devirde birtakım davetçiler halkı cehennem kapılarına çağıracaklardır. Her kim onların davetine icabet ederse onu cehenneme atacaklardır." Ben (Huzeyfe Radiyallâhu Anh) dedim ki: Ey Allâh'ın Rasûlü! Bu davetçileri bize tanıtsanız!" Rasûlullâh Sallallâhu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu "Onlar bizim milletimizin insanlarıdır. Bizim dillerimizle konuşurlar." Dedim ki: Ey Allâh'ın Rasûlü! O devre yetişirsem nasıl hareket etmemi emredersiniz? Rasûlullâh Sallallâhu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu: "Müslümanların cemaatinden ayrılma ve onların idarecilerine itaat et!" buyurdu. Dedim ki: Ey Allâh'ın Rasûlü! Onların bir cemaati ve başlarında idarecileri yoksa ne yapayım? Rasûlullâh Sallallâhu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu: "Bütün bu fırkalardan uzak dur. Bir ağacın kütüğüne tutunarak dahi olsan sen bu halde iken ölüm sana yetişinceye kadar bu halde devam et!" (Buhârî, hadis no: 7084)

Tîbî Rahimehullâh hadisin şerhinde şöyle demiştir:

"Birtakım davetçiler halkı cehennem kapılarına çağıracaklardır." Yani, cemaatler hâlinde insanları dalalete çağıracak ve insanları, türlü telbislerle (göz boyamalarla) hidayetten alıkoyacaklar... Bu hadiste her bir telbis türü, cehennemin başka bir kapısı mesabesinde kılınmıştır." (Tîbî, Şerh'ul Mişkât, 11/3405)

Ebu Zerka künyeli şahıs da bu cehennem davetçileri arasında yerini almaktadır. Hakkı görünce teslim olmayan, müteşabihleri kendi çıkarınca yorumlayan ve çeşitli telbisler ile insanları Allâh'ın dininden alıkoymak için var gücüyle çaba sarfetmektedir.

Yurt dışında aldığı eğitim bitip Türkiye'ye döndüğünde, Türkiye'deki selefî camia onu selefe yakın gördüğü için sevdi ve o da bu şekilde itibar kazandı. Muhammed bin Abd'il Vehhâb ve Necd ulemasının davet önderliği yaptığı tevhid akidesinin, günümüzde İslamcı geçinen hemen hemen herkesin tekfir edilmesini gerektirdiğini anlayınca bunu kaldıramayıp terk etti ve tevhid akidesine sarılan yahut da tevhid üzere olmasa da günümüz müşriklerinin bazı kesimlerini tekfir edenleri harici ilan etti. Seleften uzaklaşıp da tevhide duyduğu düşmanlığı izhar edince itibarı yerle yeksan oldu ve zaten üzerinde bulunan zillet katmerle arttı.

Tevhidi düşünceleri haricilik addettikten sonra piyasada davetini yapabileceği bir şey kalmadı ve elinde kalan son şeylere, yani tevhide düşmanlığını sık sık dile getirmeye ve kelamî safsatalara sarıldı. Tevhide itiraz ederken getirdiği şüpheler, örümcek ağından bile daha zayıftır. Onun gibi bir zındıkla münazara yapmaya gerek bulunmamaktadır, zira şeytan bu kişiyi uzak bir dalaletle saptırmıştır. Kör olmuş, sağır olmuş ve Yahudi hahamları gibi hakkı görmesine karşın hakkı tahrif edip gizlemeye çalışmaktadır. Bu şekilde de Ebu Zerka, ömrünü şeytana hizmet ederek ve müşrikler adına mücadele ederek tüketmektedir. Allâhu Teâlâ'nın onu ve onun gibi zındıkları helak etmesi yakındır.

Hamd, âlemlerin Rabbi olan Allâh'a mahsustur.