Et-Tebsîr fî Me'âlim'id Dîn isimli kitabında ise Taberî şöyle dedi:"Haber yoluyla öğrenilen sıfatlar hakkında söylenecek söz:Bu da Allâh'ın Semî ve Basîr olduğunu haber vermesine benzer ve şu buyruğunda belirttiği üzere iki elinin bulunmasına benzer:﴿بَلْ يَدَاهُ مَبْسُوطَتَانِ﴾
"Bilakis, O'nun iki eli de açıktır." (el-Mâ'ide, 5/64)Ayrıca, şu buyruğunda belirttiği üzere vechi olmasına benzer:﴿وَيَبْقَى وَجْهُ رَبِّكَ ذُو الْجَلَالِ وَالْإِكْرَامِ﴾
"Yalnız Rabbinin, celâl ve ikram sahibi vechi (yüzü) baki kalacaktır." (er-Rahmân, 55/27)Nebî Sallallâhu Aleyhi ve Sellem'in şu buyruğunda belirttiği üzere ayağının bulunmasına benzer:«حتى يضع رب العزة فيها قدمه»
"Nihayet İzzetin Rabbi, ona (cehenneme) ayağını koyar."[205]Nebî Sallallâhu Aleyhi ve Sellem'in şu buyruğunda belirttiği üzere gülmesine benzer:«لقي الله وهو يضحك إليه»
"Allâh'ın huzuruna, Allâh ona güldüğü halde çıkar."Yine, O'nun«يهبط إلى سماء الدنيا»
"Dünya semasına inmesi." [206] de buna benzer ki, Nebî Sallallâhu Aleyhi ve Sellem bunun haberini vermiştir.Yine Nebî Sallallâhu Aleyhi ve Sellem'in şu buyruğunda belirttiği üzere Allâh'ın parmağı olması da buna benzer:«ما من قلب إلا وهو بين إصبعين من أصابع الرحمن»
"Rahmân'ın parmaklarından iki parmak arasında bulunmayan hiçbir kalp yoktur." [207] Belirtmiş olduğum, Allah'ın Kendi nefsini ve Rasûlü'nün O'nu vasfettiği iyi nitelikler ve benzeri hususlar -ki bunların bilgisinin hakikati, fikir yürütmekle ve düşünmekle tespit edilemez- hakkındaki cehaleti sebebiyle, kendisine bunun bilgisi ulaşana kadar, hiç kimseyi tekfir etmeyiz." [208] Bu sözleri, Ebû Ya'lâ İbtâl'ut Te'vîl kitabında ondan rivayet etmiştir. [209] Taberî'nin tefsirinde kendilerinden rivayet ettiği selefin sözlerini bilmek isteyen kişi, Taberî'nin, Allâhu Teâlâ'nın şu buyruğunun tefsirindeki sözlerini mütalaa etsin:﴿فَلَمَّا تَجَلَّى رَبُّهُ لِلْجَبَلِ﴾
"Rabbi, dağa tecelli edince..." (el-A'râf, 7/143)Yine Allâhu Teâlâ'nın şu buyruğunun tefsirindeki sözlerini mütalaa etsin:﴿ثُمَّ اسْتَوَى عَلَى الْعَرْشِ﴾
"Sonra arşa istivâ etti." (el-A'râf, 7/54)Yine Allâhu Teâlâ'nın şu buyruğunun tefsirindeki sözlerini mütalaa etsin:﴿تَكَادُ السَّمَاوَاتُ يَتَفَطَّرْنَ مِنْ فَوْقِهِنَّ﴾
"Gökler neredeyse üstlerinden çatlayacak." (eş-Şûrâ, 42/5)[Hatîb dedi ki: "İbnu Cerîr, yaşadığı dönemde kimsenin bir araya getiremediği ilimleri kendisinde bir araya getirmiştir. Kuran konusunda bilgili, kelimelerin anlamları konusunda basiretli, ahkam konusunda fakih, sünnetler, sahabenin ve tabiinin kavilleri konusunda bilgisi olan bir kimseydi."Nihayet şöyle dedi: "Lügatçi Alî bin Ubeydillâh, Muhammed bin Cerîr'in kırk yıl boyunca günde kırk sayfa yazdığını nakletti.İmamların imamı İbnu Huzeyme şöyle demiştir: "Yeryüzünün üzerinde Muhammed bin Cerîr'den daha alimini bilmiyorum." [210] Doksan yaşlarındayken 310 H senesinde vefat etti. Allâh kendisine rahmet eylesin!]
[205] Buhârî, Hadis no: 6661; Muslim, Hadis no: 2848.
[206] Bezzâr, Musned, 12/317, Hadis no: 6177.
[207] Yakın lafızlarla Muslim, Hadis no: 2654.
[208] Yakın lafızlarla Taberî, et-Tebsîr fî Me'âlim'id Dîn, sf. 132-139.
[209] Ebû Ya'lâ, İbtâl'ut Te'vîlât, sf. 54-55.
[210] Hatîb Bağdâdî, Târîhu Bağdâd, Dâr'ul Kutub'il İlmiyye, 2/161.